Loading...

2022 EKONOMİ DERGİSİnde ki SÖYLEŞİMİZ


12 yıldır üzerinde çalıştığı, MRZ 360 adını verdiği projesinin patentini aldı.

Sevgili Emiralp, sizi tanıyabilir miyiz? Nasıl bir yol hikayeniz var?

Merhabalar, ben Emiralp EMİROĞLU.

2009 senesinde demir çelik sektörüne giriş yaptım. Hem babam, hem de rahmetli dedem, biri makine, bir diğeri ise inşaat mühendislikleriyle iştigal ettikleri için, mühendisliğe her zaman ilgi duydum. Daha ilkokuldayken bile güneş enerji sistemleri ve optik ışınları yoğunlaştırma üzerine deneyler yapardım. Tabii o zamanlar Türkiye de bir şeyler ortaya koymak çokta kolay değildi.

Ben hiçbir zaman hayallerimin ve fikirlerimin peşini bırakmadım. Bugüne geldiğimizde enerji verimliliği ve elektrik enerjisi geri kazanım MOTOR prosesleri alanında 4 farklı faydalı model ve patent sahibi oldum. Mevlam’a şükür.

Üzerinde çalıştığınız bir ar-ge projesi var. Ne kadar zamandır uğraşıyorsunuz?

Aslında bu projelere, daha demir çelik sektörüne girmeden hemen evvel, 2009 senesinde sektörü incelemelerim esnasında fikirler geliştirerek başlamıştım. O zamanlarda da ağır sanayinin en büyük girdi maliyetlerinin başında enerji, birinci sırada yer almakta idi, halen daha ülkemizinhatta dünyanın en büyük sorunu elektrik enerjisi elde etmek için çevresel felaketlere ve küresel ısınmaya göz yumulmasıdır. Termik ve Nükleer santraller çevre frekanslarını bozması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bugün küçük çapta bir termik santral bile yılda 4 milyon ton karbon atığı çevreye ve atmosferimize salmaktadır maalesef.

Projeniz hangi aşamalardan geçti?

Projemiz gerçek manada çok ciddi ve bir o kadar emek ve alın teri ile yoğrularak bir çok test ve yatırım sonucu ortaya çıktı. Yaklaşık 10 yıllık bilgi birikimi ve çalışma sonucu, hem yeni nesil bobin sargı sistemi, hem de elektrik geri kazanım fırın entegre üniteleri gelişti.

Bu proje ile ilgili uygulama alanmları nelerdir?

Aslında dört patentin dördünden de bahsedecek olsak bir röportaj yetmeyecektir maalesef. Bu yüzden biz özellikle demir çelik endüstrisinin hoşuna gidecek ve kazançlarını artıracak ikisinden bahsedelim kısaca.

Bunlardan ilki dünya üzerinde üretilen elektriğin %80’ini tüketen elektrik motorları üzerine olsun. Bizim tasarladığımız ve adına MRZ 360 dediğimiz yeni nesil bobin sargı sistemine sahip ve çalışma esnasında elektrik enerjisi geri kazanımı sağlayan motorlarımız; bu yeni nesil teknoloji  motorlarımız, mevcut motorların aksine sadece şebeke gerilimi ile çalışma yapmayıp aynı zamanda şebekeye gerilim kazandırmakta; daha da açacak olursak diyelim bir hadde motorunu ele alalım, 1000 kw gücünde olsun bu motor. 360 volt gerilim ile saatte yaklaşık 2778 amper yük tüketir. Bizim yeni nesil sargı sistemimiz elektromanyetik bir vortex oluşturarak yine 1000 kw güç verirken 360 volt gerilimde sadece yaklaşık 2000 amper yük tüketir. Bu da demek 700 amper/s. tasarruf sağlar. Elektrik motorları dizaynlarına çok ilgi duyarım. Çocukluğumdan beri konuyu bilenler ne demek istediğimi anlayacaklardır. Düşünün, milyon adetlerde ki fabrikaların milyar adette motorları bulunmakta. Bir fabrikanın tükettiği motor gücünün %40’ını tesisler kendi motorlarından tekrar geri kazanacaklar. Bu da daha az nükleer, daha az termik santral, daha çevreci bir ekonomi demek olur.

Bir diğer önemli projemiz ise, özellikle demir çelik sanayisini yakından ilgilendirmekte. Hali hazırda fabrikalarımızda doğal işleyişin bir parçası olarak tünel fırınlarımız bulunmakta. Bu fırınlarda ciddi gaz akışı sağlanmakta ve cehennemlik ısıları yaklaşık 1350c0 olmakta. Fabrikalarımız bu ısılarını sadece kütüklerini tavlamak için elde ediyorlar, SONRA!! Sonrası yok bacadan sal atmosfere gitsin. Yani ısıyı serpanterlerden geçirip yeniden fırına ver vs vs bundan bahsetmiyorum, basit şeyler onlar. Ben daha önemli, daha verimli şeylerden bahsediyorum. Biz bu ısıyı tekrar geri kazanıyoruz, derken fırına 500 derecede tekrar vermekten bahsetmiyoruz. Gerçek manada geri kazanıyoruz. Kendi sistemimizde firmalarımıza elektrik gücü kazandırıyoruz. 

Buhar gücü gibi bir şey den mi bahsediyorsunuz?

Hayır buhar gücünden bahsetmiyorum. Buhar gücü için hem çok yüksek yatırım maliyetleri yapmak zorundasınız, hem de kuru buhar elde etmek çok tehlikeli bir süreç, o başlı başına bambaşka bir yatırım, farklı bir tesis. Hem de daha fazla insana ihtiyaç duyuluyor. Biz buhar gücüde çalıştık, hiç mantıklı değil, yatırım 10 yılda çıkmıyor. Bizde böyle dertler yok.Bizim teknolojimiz çok daha verimli, çok daha pratik, ve daha güvenli. Entegrasyonu da çok kısa ve bakımları da bir o kadar zahmetsiz ve ucuz.

Firmalarımızın alt yapılarını inceliyoruz. İncelemelerimiz bittikten sonra raporlamalarına göre entegre edilecek ünitelerin adetlerini belirliyoruz. Bir tek ünitemiz 100kw/s. enerji geri kazandırmakta ve ortalama bir fırına 6 ünite yerleştirebilmekteyiz. Düşünsenizehadde duruşta iken bile 5 gün kesintisiz elektron akışı sağlayabilecek. Durduğunuz zaman bile hadde elektrik üreteceği için para kazanacak. Çift yönlü saatler ile fabrikalarımız ihtiyaçlarının fazlasını şebekeye satabilecekler.

Bu ünite fabrikalara ne kadar kazanç sağlayacak?

Yani motoru anlattık, o zaman entegre edeceğimiz 100kw/s. üniteden biraz daha bahsedelim. Kabaca bir hesaplama yapalım.

Ortalama 25 mt.’lik bir fırında 6 ünite çalıştırabiliyoruz. O da 600kw/s. yapar. Hadde 8 saat sonra dursa bile biz elektron akışına devam ederiz. O da 600 kw X 24 = 14400 kw eder. 14400 kw X 30 gün = 432000 kw yapar. Yılda 12 ay olduğuna göre 12 X 432000 kw = 5,184,000 kw/yıl elektrik gücü kazandırmak demek, bu sadece altı ünite ile mevcut sistemlerine herhangi bir ekstra yatırım yapmadan kazandıracak.  Bu müthiş bir şey bence, gereken tek şey farklı bir bakış açısı o kadar.

Proje ile girişimcilik desteği aldınız mı?

Hayır almadık. Projemize tüm ekonomik yatırımları, bugüne kadar kendi  öz kaynaklarımız ile gerçekleştirdik. Geçmişte firma olarak bir takım acı ama gerçek tecübelerimiz oldu. Bundan ötürü özellikle bu iki projeyi çok gizli tuttuk. Mühendislik çalışmalarını Samsun’da sektör insanlarının dışında ve kendi bünyemizde gerçekleştirdik. Devlet desteği bile talep etmedik. Ama projemizi uygulayacak firmalar devletimizin de çalışmaları içinde olan yeşil ve çevreci enerji kapsamında teşviklerden faydalanabilirler.

Proje ile ilgili tüm yasal presödürleri tamamladınız sanıyorum. Artık uygulama aşamasındasyız diyebilir miyiz?

Evet çok şükür ki tüm yasal prosödürler tamamlandı. Bir yılı aşkın bir süredir evraklarımızın tarafımıza tamamlanmasını bekledik. Pandemi süreci biraz yavaşlatmış olsa da bugün vatanımıza ve firmalarımıza hayırlı olsun diyebiliriz.

Yurtdışı çalışmalarınız olacak mı?

Tabii ki yurtdışına açılıp ihracatını gerçekleştirmek ülkemize döviz kazandırmak arzusundayız. Fakatönceliğimiz önce yerli ve milli firmalarımızın enerji girdi maliyetlerini düşürmek ve daha rekabetçi kazançlar ile dünya piyasalarına ürünlerini satmalarını sağlamak olacaktır.

Son olarak bu projeler dışında enerji alanında farklı projeleriniz de mevcut mu?

Özellikle bu son iki projemizi çalışırken tabi olarak yeni fikirlerde geliştirdik. Daha çok müteahitlik firmalarının ilgisini çekecek bir proje sunacağız. 2023’de paket olarak konuşuruz. Ama onların açıklamalarını sonraya bırakalım. Yalnızca şunu söylemek isterim, ben bugün Safranbolu’da çok büyük bir sitede ikamet etmekteyim. Isınmak için ayrı, aydınlanmak için ayrı, ocakta yemek pişirmek için bile ayrı ayrı enerji paraları ödüyorum. Birde yetmiyor, üzerine aidat ödüyorum. Biz öyle bir sistem geliştiriyoruz ki, değil bunlar için para ödemek, bir de bizim bu ileri teknoloji ürünlerimizin uygulandığı site apartman vs sakinleri aidat bile ödemeyecekler. Hatta üzerine iktisadi teşebbüs gibi para kazanacaklar. Bununda müjdesini diğerleri gibi sizin aracılığınız ile buradan verelim.

Hem demir çelik sektörüne, hem de endüstri alanında ki tüm firmalarımıza, vatana millete hayırlı olsun.  Saygılarımı sunarım.


KARABÜK ORGANİZE SANAYİ